Obezite Cerrahisi
Obezite ve Metabolik Cerrahi
Hastanemizde, Obezite ve Metabolik Tedavi alanında yapılan tüm cerrahi
işlemler tecrübeli cerrahlar, anestezi hekimleri, deneyimli ve eğitimli bir
kadro eşliğinde, dünya standartlarına uygun teknik donanımla yapılmaktadır.
Obezite Nedir?
Obezite, vücudun düzenli olarak yakabileceği veya
kullanabileceğinden daha fazla kalori almanın sonucudur. Obezite, metabolik
sendrom, yüksek tansiyon, ateroskleroz, kalp hastalığı, diyabet, yüksek kan
kolesterolü, kanserler ve uyku bozuklukları gibi komplikasyonlara neden
olabilen ciddi tıbbi bir durumdur. Tedavi, durumunuzun nedeni ve ciddiyetine ve
komplikasyonların olup olmadığına bağlıdır.
Obezitenin Belirtileri Nelerdir?
Yetişkinlerde Sık Belirtiler:
Obezitenin Nedenleri Nelerdir?
Obezitenin en önemli nedenlerinden bir tanesi beslenme bozukluğudur. Yağlı
ve yüksek kalorili besinler tüketmek, düzensiz beslenmek ve sağlıksız
yiyecekler tüketmek, obezitenin başlıca nedenleridir. Dengesiz bir beslenme
düzenine sahip olan ve spor yapmayan hareketsiz kişilerde sıkça rastlanır.
Obezitenin bir diğer sebebi ise genetik yatkınlıktır. Bu kişilerin
bedenleri hızlı kilo alma eğilimindedir. Annesinde ve babasında obezite olan ya
da fazla kilo görülen çocuklarda, obeziteye %80 ihtimalle daha fazla
rastlanmaktadır.
Bazı rahatsızlıklar da hastalarda obeziteye yol açabilmektedir. Şeker
hastalığı, tiroit bezinde görülen rahatsızlıklar, böbrek üstü bezi rahatsızlıkları
ve hormonal bozukluklar obeziteye sebep olan başlıca hastalıklardır. Bu
hastalıklardan birine veya birkaçına sahip olan kişilere, obezite riskini
ortadan kaldırmak amacı ile diyetisyenler tarafından hazırlanan diyet
programlarına bağlı kalmaları önerilir.
Obezite Tedavisi
Obezite tedavisinde hastaya kilo
kaybettirilmesi amaçlanır. Tedavi ile vücut kitle indeksini 20 ile 25 aralığına
indirmek hedeflenir. Hastalarımızın sağlıklı kiloları, vücut kitle indeksi hesaplaması
ile kararlaştırılır. Hastalara kaybettiği kiloların yanında verilen kilonun
korunması ve kilo alımının engellenmesi sağlanır. Öncelikle denenmesi gereken
tedavi yöntemi, diyet tedavisidir. Hastamızın uzman diyetisyenimizin kendisi
için özel oluşturulan diyet listesini düzenli olarak uygulanması gerekir.
Kalori alımının azaltılması ve alınan besin değerinin yükseltilmesi ile
hastalarımızın sağlıklı kilo vermesi sağlanır. Hastalarımıza günde en az 30
dakika olacak şekilde orta derecede egzersiz öneriyoruz. Bu sayede yağ yakımı
hızlanır ve zarar görmüş, zayıflamış olan kas dokularının güçlendirilmesini
amaçlıyoruz.
Obezite için en kesin ve en son denenen yöntem cerrahi tedavidir.
Obezitenin önüne geçilebilecek pek çok cerrahi yöntem vardır. Başarı oranı
oldukça yüksek olan bu tedavi yöntemleri, vücut kitle indeksi uygun olan her
hastaya önerilir.
Obezite Cerrahisi
Obezite
cerrahisi, hastaların kilo kaybını sağlamak için uygulanan tıbbi
müdahalelere verilen isimdir. Eğer hastanın vücut kitle indeksi 35 ve üzerinde
ise hastalara cerrahi tedavi öneriyoruz. Obezite tedavisinde günümüzde en kesin
sonuçlara ulaşılan yöntemler, cerrahi tedavi yöntemleridir. Ancak cerrahi
tedavide hastanın tutumu büyük önem taşıyor. Cerrahi müdahalenin ardından
düzenli beslenmeye geçilmesi ve bu düzenin korunması gerekiyor. Obezite
cerrahisinde, kapalı (laparoskopik) müdahaleler yapıyoruz. Bazı hastalarda
hacim küçültmeye yönelik işlemler uygulanır. Bu işlemlerin temelinde vücuttan
yağ dokusu alımı vardır. Bir diğer seçenek ise emilim sistemini bozucu
müdahalelerdir. Bu tip cerrahi operasyonlarda ise vücuttaki besin emiliminin
azaltılması ve bu sayede kilo alımının engellenmesi amaçlanır.
Metabolik Cerrahi
Metabolik cerrahi, diğer adıyla diyabet cerrahisi, metabolik hastalıkların
tedavisi için yapılan operasyonlardır. Ayrıca obezite, yüksek kolesterol ve
hipertansiyon tedavisi için de metabolik cerrahiden yararlanılır. Metabolik
sendrom, tedavi edilmediğinde kişinin gündelik hayatına engel olmasının
yanında, organ hasarı ve kalp-damar hastalıklarına neden olup ölüme kadar
götürebilen son derece ciddi bir durumdur. Böyle bir durumda ilk başvurulması
gereken, başarı oranı son derece yüksek olan metabolik cerrahi yöntemidir.
Diyabet cerrahisi, vücuttaki insülin direncini ortadan
kaldırmak amacıyla yapılmaktadır. Diyabet cerrahisi sonrası vücutta var olan
insülin sorunsuz olarak kullanılabilmekte ve bu sayede kan şekeri yükselmesi
önlenmektedir. Diyabet cerrahisi yalnızca Tip 2 diyabeti olan hastalara
uygulanmaktadır.
Obezite ve Metabolik Cerrahisi Merkezimizde Kullanılan Yöntemler
Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
Tüp mide ameliyatı, günümüzde obezite alanında
en çok tercih edilen cerrahi tedavi yöntemlerinden biridir. Halk arasında mide
küçültme ameliyatı olarak da bilinir. Bu ameliyatta midenin büyük bir kısmı
çıkartılır ve hacmi küçültülür. Böylece kişinin beslenmesi sınırlandırılır,
midenin açlık hormonu salgılanan kısmı da çıkarıldığı için hastanın ameliyattan
sonra iştahı da azalmaktadır. Tüp mide ameliyatları laparoskopik (kapalı)
yöntemle uygulanır. Ameliyat, küçük kesilerden karın boşluğuna girilerek
gerçekleştirilir.
Enfeksiyon, kan pıhtılaşması, emboli, tüp mideden kaçak yaşanması gibi
sorunlar tüp mide ameliyatının risklerindendir. Bu risklere
daha çok yaşlı, kan pıhtılaşma sorunu olan ya da aşırı obez olan kişilerde
rastlanır. Ameliyat sonrası diyetisyenin ve doktorun önerilerine uyulduğu
takdirde bu sorunlar daha az yaşanmaktadır.
Gastrik Bypass
Gastrik bypass ameliyatı ile mide ve ince
bağırsağın bir bölümü bypass edilerek, alınan gıdaların midenin hepsine veya
büyük bir kısmına, on iki parmak bağırsağına ve ince bağırsağın ilk bölümlerine
uğramadan direkt olarak son kısımlarına gelmesi hedeflenir. Bu ameliyat da
diğer obezite cerrahisi ameliyatlarında olduğu gibi laparoskopik yöntem ile
karın bölgesine yapılan küçük kesilerden girilerek gerçekleştirilir.
Gastrik bypass sonrası hastalar, küçük bir miktar yemek yediklerinde bile
kolayca tokluk hissetmektedirler. Yenilen gıdalar, onikiparmak bağırsağına
uğramadığından büyük bir kısmı emilmeden dışarı atılır. Bu da kişinin kalorisi
yüksek gıda aldığında bile bunun yağ olarak depolanmadan dışarı atılmasını ve
kilo kaybetmesini sağlar.
Dumping sendromu (gastrik bypass sonrası alınan gıdaların ve
sıvıların çok hızlı bir biçimde bağırsağa geçmesi durumu) bu ameliyatın yan
etkilerinden biridir. Ayrıca, ameliyat sonrası vitamin ve mineral kaybı
yaşanmaması için doktorun ve diyetisyenin önerileri doğrultusunda ömür boyu
vitamin takviyesi alınması gerekmektedir.
Mide Balonu
Mide balonu yönteminde, endoskopi aletiyle mideye bir
balon yerleştirilir. Sonrasında balon şişirilip tokluk hissi yaratılır. Mide
balonu ameliyatsız bir obezite tedavisi yöntemidir.
Ancak 6 ay sonra balon çıkarıldığı için hasta yaşam şeklini değiştirmez ve
diyetine devam etmezse sonuç kalıcı olmayabilir; mide balonu ile
zayıflayanlar yediklerine dikkate etmedikleri takdirde tekrar kilo
alabilirler.